Soru 1: Neden Kalibrasyon Yaptırmalıyız?
Değişen ve gelişen günümüz dünyasında, uluslararası alanda teknolojik gelişmelere paralel olarak kıyasıya bir rekabet yaşanmaktadır. Ürün ve hizmet üretiminde rekabet edebilir bir kalite seviyesini yakalamak, firmaların devamlılığını sağlaması adına hayati önem taşımaktadır.
Firmalarımızda üretilen mal ve hizmetlerde yapılan ölçümlerin bir maliyeti vardır. Ancak hatalı ölçümlerin maliyeti, ölçüm maliyetlerine oranlanınca daha yüksektir. Bu nedenle ölçüm cihazlarının doğruluğundan emin olmak için mutlaka kalibrasyon unun yapılması gerekmektedir. Belirli koşullar altında ölçülen büyüklüğün gerçek değeri ile onu ölçen aletin verdiği netice arasında bağlantı kurma işlemine kalibrasyon denir. Periyodik olarak yapılan kalibrasyon işlemi neticesinde hatalı ürün çıktıları minimize edilir.
Soru 2: Kalibrasyon ve deney laboratuvarları ile ürün/hizmet, sistem ve personel belgelendirmesi yapan kuruluşların akredite olma zorunluluğu var mıdır?
Akreditasyonla ilgili ulusal ve uluslararası düzenlemeler, bu konuda bir mecburiyet getirmemektedir. Akreditasyon, tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Genellikle; uygunluk değerlendirmesi hizmetlerinin verildiği serbest piyasa ekonomileri, laboratuvarları ve belgelendirme kuruluşlarını akredite olmaya sevk eder. Bir laboratuvar veya belgelendirme kuruluşunun akredite olması ona itibar kazandırır. Belgelendirme kuruluşları ve laboratuvarlar; akreditasyonun dışında kalarak da hayatlarını idame ettirebileceklerini, müşteri bulabileceklerini ve müşteriyi tatmin edebileceklerini düşünüyorlarsa akredite olmadan da hizmet vermeye devam edebilirler. Serbest piyasa ekonomisinde kamu otoriteleri bazı alanlarda akreditasyonu zorunlu uygulama haline getirebilmektedir.
TÜRK AKREDİTASYON KURUMU resmi web sayfasından alıntıdır. ilgili link : http://www.turkak.org.tr/sss.htm
Soru 3: Ölçüm Belirsizliği Neden Önemlidir?
Ölçüm belirsizliği, elde edilen sonucun kalitesinin kantitatif göstergesidir. Sonuçla birlikte ölçüm belirsizliği de verilirse, sonucu kullananlara ölçümün kalitesi hakkında bilgi aktarılmış olur. Başka deyişle, sonucun, gerçek değeri ne ölçüde temsil ettiğini gösterir. Sonucu kullanacak kişiye, sonucun güvenilirliğini değerlendirme olanağı sağlar. Elde edilen sonucun pratik bir değer taşıması için güvenilirliği veya belirsizliğinin bilinmesi gerekir. Örneğin, hekimin laboratuar sonuçlarını referans değerlerle kıyaslaması gibi. Ölçüm belirsizliğisayesinde, farklı laboratuarlarda elde edilen test sonuçlarının karşılaştırılabilmesi de olanaklıdır.
Herhangi bir test sonucu, o teste özgü kabul edilebilir sınır değerlerle karşılaştırılır. Ölçüm belirsizliği, elde edilen sonucun kabul edilebilir sınırlar içinde olup olmadığını gösterir. Bazen sonuç sınır değere o kadar yakındır ki, gerçek değerin sınır içine düşmeme olasılığı da vardır.Böyle durumlarda ölçüm belirsizliği sonucun yorumlanmasını kolaylaştırır.
Eğer aynı örnek iki farklı laboratuarda çalışılırsa, elde edilen kantitatif sonuçlar arasında bir fark olacaktır. Bu farkın yorumu, özellikle sınıra yakın değerlerde zordur. İki sonuçtan biri sınır içinde, diğeri sınır dışında kalabilir. Ancak, eğer ölçüm belirsizliği bilinirse, iki test sonucu arasındaki uyum ya da uyumsuzluk değerlendirilebilir.